Ahmed bin Hanbel’in Hz. Peygamber’den (s.a.s) rivayet ettiği meşhur
hadistir: “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel
komutan, o ordu ne güzel ordudur.” İşte bu hadiste geçen “ni’mel-ceyş” (güzel ordu)
ifadesindeki övgüye mazhar olan ordudaki askerlerden bir kısmı, İstanbul
Fatih’te -Mimar Sinan'ın 'çıraklık eserim' dediği- Şehzadebaşı Camii’nin karşısındaki On Sekiz Sekbanlar Camii’nin bahçesinde
medfun bulunmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Binası’na yürüme
mesafesinde olan bu caminin kapısındaki kitabede “Kadı Hüsameddin Çamaşırcı
Hacı Mustafa Efendi 18 Sekbanlar Camii” yazmaktadır. Bazı yerlerde bu caminin
isminin en uzun cami ismi olduğu iddia edilse de, caminin tarih boyunca üç
farklı isimle anıldığı bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Hüsameddin
Çelebi tarafından yaptırılan cami, 1755 senesinde yanınca Çamaşırcı Hacı
Mustafa Efendi tarafından tekrar yaptırılmıştır.
On Sekiz Sekbanlar Camii’nin bahçesinde bulunan sekbanlardan sadece
Hamza bin Hızır’ın ismi bilinmekte, diğer 17 sekbanın ise kim olduğuna dair bir
bilgi bulunmamaktadır. Kabristan girişinde yer alan bilgilendirme panosunda “Kabristanda, 1453 yılında İstanbul'un
fethinde katılıp bu sırada şehit düşen on sekiz mutlu asker (Ni'mel-Ceyş)
yatmaktadır. Hemen yanında bulunan mescidin karşısında vaktiyle "18
Sekbanlar" ismiyle anılan bir de sıbyan mektebi bulunmaktaydı. Osmanlı
ordusunda yeniçeri ocağına bağlı sekban bölüğünden olan ve isimleri bilinmeyen
bu askerler için hepsi adına anonim bir kitabe dikilmiştir. Tarihi belirsiz
kitabede: 'Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri'yle ma'an teşrif buyurup
bu mahalde şehiden vefat eden on sekiz sekban aleyhir-rahmetuve'lgufran
hazretlerinin ruhu pür-fütuhlarına el-fatiha' yazmaktadır. Kabristan içinde, kimliği bilinen tek mezar Sekbanlar Kethüdası
Hızıroğlu Hamza'ya aittir. Ayrıca
Bukağılı Dede'ye ait olduğu belirtilen, Cumhuriyet döneminde yenilenmiş,
şâhidesinde 1767 tarihinin kaydedildiği
bir kabir de mevcuttur.” yazmakta, Hamza bin Hızır'a ait mezar taşında ise "Hûvel-Hallâk-ul-Baki, Kethuda-yı Şuheda-yı Sekban Hamza Bin Hızır Hazretleri'nin Ruhuna Fatiha Sene-H-857" ifadeleri yer almaktadır.
Kabristanın
arka tarafındaki duvarda ise Bakara Sûresi’nin 154. Ayeti ve meali (“Allah
yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu
bilemezsiniz.”) ile “İstanbul mutlaka
fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel
ordudur.” hadisi Arapça ve Türkçe olarak yer almaktadır.
İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünde o “güzel komutan” Fatih
Sultan Mehmed Han’ı ve o “güzel ordu”yu rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları
şad olsun.
Kaynakça:
Dünya Bizim,
TDV İslâm Ansiklopedisi
Yorumlar
Yorum Gönder